-
Aile Şirketlerinde Kurumsal Kimlik Yanılgısı
Bir önceki “Kurumsal Kimlik Anayasası Markanızı Ortaya Koymanın Anahtarı” başlıklı blog yazımda, kurumsal kimliğin bir markanın imajını nasıl şekillendirdiğini, paydaşlar üzerinde nasıl bir algı yarattığını ve güçlü bir kimliğin markaları rakiplerinden nasıl ayırdığını detaylı bir şekilde ele almıştık. Sabancı, Koç, Ülker, Arçelik gibi öncü şirketlerin ve danışan aile şirketlerimizden Ankara Yem, Tüfekçi Makine, Konsa Ambalaj, Pamuk Grup, Sunar Yatırım ve Yıldız Polietilen gibi örneklerin kurumsal kimliklerini nasıl ustalıkla kullandığını örneklerle açıklamıştık.
Bu yazıda kurumsal kimlik konusuna farklı bir açıdan yaklaşarak, özellikle aile şirketlerinin bu konuya dair yaygın bir yanılgısını eleştirel bir şekilde değerlendireceğim. Kurumsal kimlik, yalnızca birkaç basılı materyalden ibaret değildir; aksine, markanın ruhunu, kültürünü ve vizyonunu yansıtan çok daha geniş ve kapsamlı bir çalışmadır.
Aile Şirketlerinin Kurumsal Kimlik Yanılgısı
Aile şirketleri, Türkiye ekonomisinin belkemiğini oluşturan önemli yapılar olmasına rağmen, kurumsal kimlik konusunu genellikle yüzeysel bir şekilde ele alma eğilimindedir. Çoğu aile şirketi, kurumsal kimliği yalnızca bir logo tasarımı, kartvizit, broşür ya da web sitesi gibi fiziksel çıktılarla sınırlı sanmaktadır. Oysa kurumsal kimlik, bir markanın dış dünyaya sunduğu görsel unsurların ötesinde, markanın değerlerini, felsefesini ve kültürünü paydaşlarına aktaran derin bir anlatıdır. Örneğin, önceki blog yazımızda Tüfekçi Makine’nin “Bugünün Hayalleri, Yarının Teknolojisi” sloganıyla yenilikçi vizyonunu, Ankara Yem’in “Kaliteli Yemin Başkenti” mottosuyla kalite odaklı yaklaşımını, Yıldız Polietilen’in ise “En İyisi İçin” mottosuyla güven ve kalite odaklı vizyonunu nasıl yansıttığını belirtmiştik.
Bu tür etkili kimlik çalışmaları, yalnızca görsel bir tasarımın değil, aynı zamanda markanın iç dinamiklerini ve kültürünü destekleyen bir altyapının sonucudur. Aile şirketlerinin bu gerçeği göz ardı etmesi, kurumsal kimlik çalışmalarını yüzeysel bir estetik meselesine indirgeyerek, markalarının uzun vadeli algısını ve sürdürülebilirliğini riske atmaktadır.
Kurumsal Kimlik Anayasası Kapsamlı Bir Yol Haritasıdır!
Kurumsal Kimlik Anayasası, bir markanın yalnızca görsel unsurlarını değil, aynı zamanda ruhunu, değerlerini ve iletişim dilini de tanımlayan kapsamlı bir yol haritasıdır. Bu anayasa, markanın misyonunu, vizyonunu, temel değerlerini ve hedef kitlesiyle nasıl bir ilişki kuracağını net bir şekilde ortaya koyar. Aile şirketleri, genellikle bu tür bir anayasayı oluşturmayı gereksiz bir formalite olarak görse de, bu eksiklik, markanın tutarsız bir imaj sergilemesine neden olur.
Gerçek Bir Kimlik İçin Daha Fazlası Gerekir
Bir aile şirketi, yalnızca bir logo tasarımı yaptırarak kurumsal kimlik oluşturduğunu düşünebilir; ancak bu logo, markanın değerleriyle uyumlu değilse veya çalışanlar bu kimliği içselleştiremiyorsa, ortaya çıkan imaj dağınık ve güvenilmez bir algı yaratır. Önceki yazımızda vurguladığımız gibi, Nike’ın “Just Do It” mottosu veya Coca-Cola’nın “Taste the Feeling” sloganı, yalnızca birer slogan değil; markanın ruhunu ve kültürünü yansıtan ifadelerdir. Aile şirketlerinin de bu tür bir derinlik ve bütünlük hedeflemesi, kurumsal kimliklerini etkili bir şekilde hayata geçirebilmeleri için kritik bir adımdır.
Kurumsal Kimlik ve Kurumsal Kültür Ayrılmaz Bir İkilidir
Kurumsal Kimlik, yalnızca dış dünyaya sunulan bir imaj değil, aynı zamanda bir şirketin iç dinamiklerini ve kültürünü yansıtan bir aynadır. Aile şirketlerinde sıkça göz ardı edilen bir diğer gerçek, kurumsal kimliğin kurumsal kültürle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğudur. Kurumsal Kültür, bir markanın çalışanlarının değerlerini, davranışlarını ve iş yapma biçimlerini şekillendirir. Eğer bir aile şirketi, çalışanlarının markanın vizyonunu ve değerlerini benimsemesini sağlayacak bir kültür oluşturamazsa, kurumsal kimlik çalışmaları da yüzeysel kalır. Aile şirketleri, bu tür bir kültür oluşturmadan kurumsal kimlik çalışmaları yapmaya çalıştığında, genellikle çalışanlar arasında bir kopukluk yaşanır ve kimlik, yalnızca bir “görünüm” meselesi olarak kalır. Kurumsal Kimlik, bir şirketin kültürünün somut bir yansıması olmalıdır; bu nedenle, aile şirketlerinin öncelikle iç iletişimlerini güçlendirmesi, çalışanlarıyla ortak bir vizyon oluşturması ve bu vizyonu destekleyen bir kültür inşa etmesi gerekir.
Kurumsallaşma Öncesinde Tamamlanması Gereken Adımlar
Kurumsal kimlik anayasası oluşturmak ve kurumsallaşma yolunda ilerlemek için aile şirketlerinin öncelikle bazı temel adımları tamamlaması şarttır. Kurumsal Kimlik, bir sonuç değil, bir sürecin parçasıdır; bu süreç, şirketin iç dinamiklerini düzenleyen ve uzun vadeli bir strateji geliştiren bir dizi çalışmayı gerektirir. İşte aile şirketlerinin Kurumsal Kimlik Anayasası oluşturmadan önce tamamlaması gereken temel adımlar:
1. Vizyon ve Misyonun Netleştirilmesi
Aile şirketleri, öncelikle “Neden varız?” ve “Nereye gitmek istiyoruz?” sorularına yanıt vermelidir. Vizyon ve misyon, markanın temel değerlerini ve uzun vadeli hedeflerini tanımlar. Örneğin, bir aile şirketi, yalnızca “kâr etmek” amacıyla hareket ediyorsa, bu yaklaşım güçlü bir kimlik oluşturmak için yeterli değildir. Vizyon ve misyon, markanın ruhunu ve değerlerini yansıtmalıdır.
2. Kurumsal Değerlerin Belirlenmesi
Aile şirketleri, hangi değerlerin markalarını tanımladığını netleştirmelidir. Güvenilirlik, yenilikçilik, sürdürülebilirlik gibi değerler, markanın kimliğini şekillendiren temel taşlardır. Örneğin, önceki yazımızda Sunar Yatırım’ın doğallık, kalite ve sürdürülebilirlik vurgusu, bu değerlerin kimliğe nasıl entegre edildiğini gösteriyor.
3. İç İletişim ve Kurumsal Kültürün Güçlendirilmesi
Çalışanların markanın değerlerini ve vizyonunu benimsemesi, kurumsal kimliğin başarıyla uygulanabilmesi için vazgeçilmezdir. Aile şirketleri, genellikle bu adımı atlayarak doğrudan görsel kimlik çalışmalarına odaklanır; ancak bu, kimliğin yüzeysel kalmasına neden olur. Çalışanlarla düzenli iletişim, eğitim programları ve ortak bir kültür oluşturma çabaları, kurumsal kimliğin içselleştirilmesini sağlar.
4. Paydaş Analizi ve Stratejik Konumlandırma
Aile şirketleri, hedef kitlelerini ve paydaşlarını iyi tanımalı, markalarının bu paydaşlar nezdinde nasıl konumlanacağını belirlemelidir. Örneğin, bir aile şirketi, yalnızca yerel bir pazarda mı faaliyet gösterecek, yoksa global bir marka olmayı mı hedefliyor? Bu sorular, kurumsal kimlik stratejisinin temelini oluşturur.
5. Tutarlılık ve Süreklilik Planlaması
Kurumsal kimlik, bir defaya mahsus bir çalışma değildir; sürekli bir gelişim ve tutarlılık gerektirir. Aile şirketleri, kimliklerini uzun vadede nasıl koruyacaklarını ve geliştireceklerini planlamalıdır. Örneğin, önceki yazımızda Coca-Cola’nın yıllar içinde değişmeyen marka mirasının, tüketicilerde nasıl bir nostalji ve güven hissi uyandırdığını belirtmiştik. Benzer şekilde, Apple da minimalist tasarım felsefesi ve yenilikçi yaklaşımıyla, yıllardır tutarlı bir marka imajı sürdürerek tüketicilerde sadakat ve prestij algısı yaratmıştır. Aile şirketleri de bu tür bir süreklilik hedeflemelidir.
Gerçek Bir Kurumsal Kimlik İçin Derinlemesine Bir Çalışma Şarttır
Aile şirketlerinin kurumsal kimlik konusundaki en büyük yanılgısı, bu kavramı yalnızca birkaç basılı materyal veya görsel tasarımla sınırlı görmeleridir. Oysa kurumsal kimlik, markanın ruhunu, kültürünü ve vizyonunu yansıtan çok daha geniş ve kapsamlı bir çalışmadır. Kurumsal Kimlik Anayasası, yalnızca fiziksel bir çıktı değil, aynı zamanda markanın değerlerini, felsefesini ve iletişim dilini tanımlayan bir yol haritasıdır.
Aile şirketleri, bu Kurumsal Kimlik Anayasasını oluşturmadan önce vizyonlarını netleştirmeli, kurumsal kültürlerini güçlendirmeli ve paydaşlarıyla etkili bir iletişim stratejisi geliştirmelidir. Ancak bu adımlar tamamlandığında, Kurumsal Kimlik, markanın sesini yükselten ve rakiplerinden ayıran bir güce dönüşebilir.
Önceki blog yazımda belirttiğimiz gibi, “Kültür her şeydir ve kurumsal kimlik, bu kültürün en parlak aynasıdır.” Aile şirketleri, bu aynayı parlatmak için daha derinlemesine bir çalışma yapmaya hazır olmalıdır.
Kurumsal Kimlik, Kültürle Birleştiğinde Güçlenir
“Kültür, stratejiden büyüktür!”
Latince “cultus” (önemsemek) sözcüğünden gelen kültür, markayı şekillendirir ve stratejiden önce gelir. Sistemleşmiş şirketler, vizyonlarını çalışanlarına benimseterek verimliliği artırır; örneğin, Apple’ın inovasyon kültürü her aşamada kendini gösterir. Ancak sistemleşememiş yapılarda çalışanlar kendi önceliklerini dayatabilir. Bu nedenle, kurumsal kültürü tesis etmek ve kimlikle desteklemek sürdürülebilir başarı için şarttır. Aile şirketleri, kurumsal kimlik çalışmalarını yalnızca görsel bir tasarım olarak görmek yerine, vizyonlarını ve değerlerini çalışanlarına benimseten bir kültürle desteklemelidir. Kurumsal değişim, iş kültürünün değişimidir ve başarı, lider yöneticilere bağlıdır.
Kurumsal kültür her şeydir; kurumsal kimlik ise bu kültürün önemli bir parçasıdır.
Yayın Tarihi: 19.04.2025
Yazar: Mehmet ERGİN