-
Deponuz Dolu Ama Hızlanamıyor Musunuz?!
Bazı şirketlerde tablo çok tanıdıktır. Depo doludur, ekip büyümüştür, sisteme ve insana yatırımlar yapılmıştır… ama sonuçlar beklenen hızda ilerlemez. İlk bakışta her şey yerli yerindedir. Kaynak güçlü, kadro tamam ve insan kalabalık, üretim sürmektedir. Ama sistemin ilerleyememesinin nedeni eksiklik değil “denge kaybı”dır. Bu durum çoğu zaman iyi niyetle ama plansız alınan kararların sonucudur. Yeni yatırımlar yapılır, bölümler genişletilir, yeni bölümler açılır ancak bu adımlar stratejik bir plan bütünlüğü içinde değilse, büyüme bir noktadan sonra ağırlığa dönüşür. Yönetim danışmanlığı süreçlerimde şirketlerde sıkça gözlemlediğim gibi; gelir artmış ama gider aynı hızda yükselmiş bir tablo olabilmektedir. Üretim güçlenmiş ama satış aynı kalmıştır. İnsan kaynağı büyümüş ama konumlandırmalar doğru yapılmamış, roller netleşmemiş ve sorumluluklar alınmamıştır. Sonuçta tablo hep aynıdır: depo doludur ama harekete geçme iradesi ile hız yoktur. Burada sorun, niyet ya da çaba eksikliği değildir. Sorun, karar süreçlerinin kişisel reflekslerle değil, kurumsal sistemlerle yönetilmemesidir. Tek merkezde alınan kararlar küçük yapılarda işe yarayabilir, ama büyüyen organizasyonlarda bu model hız değil, yavaşlık üretir. Gerçek kurumsallaşma, kararların görüş ortaklığıyla alınmasıyla başlar. Bu sadece katılımcı bir yönetim anlayışı değil; aynı zamanda sürdürülebilir liderlik gelişiminin temelidir. Fakat karar kadar önemli bir diğer konu da İnsan Kaynakları ve Kültür Yönetimi’dir. Doğru kişiler doğru yerde mi? Herkes ne yaptığını ve nasıl ölçümlendiğini biliyor mu? Skor kart gibi performans sistemleri gerçekten aktif mi, yoksa sadece raporlarda mı yer alıyor? İnsanlar şirkete heyecanla mı geliyor yoksa zoraki mi? Aidiyet, moral ve motivasyon çalışmaları doğru ve etkili mi? Üst liderlik delegasyon yapıyor mu? Delegasyon yapılan birim ve bölüm yöneticileri kendilerine verilen bayrağın farkında mı? Aile şirketlerinde kurumsallaşma süreçlerinde özellikle gördüğüm: görev tanımları sonuç odaklı değil veya eksik, sorumluluklar belirsiz olduğunda veya hazırlanmış görev tanımlarının anlamı ve felsefesi iyi anlatılmamışsa çalışanlar, iyi niyetle çalışsa da sistem yavaşlar. Çünkü organizasyonun iç dengesi, tıpkı bir makine gibi, her parçanın yerinde ve zamanında çalışmasına bağlıdır.
- Peki çalışanlarınızın doğru işi, doğru zamanda yaptıklarına güveniyor musunuz?
- Onlar da kendi işlerini sahiplenip yeni fikirlerle size gelebiliyorlar mı?
- Alt ve ara iş başı toplantıları ile ara raporlamalar gelmiyor mu ?
- Yoksa siz sürekli takip ve yönlendirme yapmak zorunda mı kalıyorsunuz?
Bir düşünün: Sürekli yönlendiriyor ama gündeme gelene kadar neler yapıldığından bihaber misiniz? Alt ve ara işbaşı toplantıları yapılmadığı için zamanında raporlama ve bilgilendirme ile hızlı kararlar alınamadığı için yanlışlar, eksikler ve gecikmeler mi yaşanıyor? İşte o noktada, depo dolu olsa bile sistem hızlanmaz çünkü enerji üretime değil, koordinasyona harcanır. Unutmayın: güçlü insan kaynağı da, doğru yerde konumlanmadığında verim üretmez. Durum, tıpkı dolu bir deponun, yanlış vitesle hareket edememesi gibidir. Bu yüzden şirketlerde öncelik, daha fazla kaynağa sahip olmak değil, mevcut kaynakları doğru yönlendirmek ve ölçümlemek olmalıdır. Ve belki de kendinize sormanız gereken soru şudur: “Şirketimizde gerçekten neyi artırmaya, neyi sadeleştirmeye çalışıyoruz?” Bu soruya verilen dürüst bir yanıt, şirketin rotasını da, hızını da değiştirir. Çünkü büyümek her zaman daha fazlasını yapmak değildir. Bazen fazlayı fark edip dengeyi kurmaktır. Bu noktada yöneticilerin görevi, yalnızca kaynak yönetmek değil; doğru insanı, doğru işe, doğru zamanda konumlandırmaktır. Bunu başaran kurumlar, stratejik planlama kadar organizasyonel kültür ile de büyürler.
O yüzden, şirketinizde kendinize şu soruyu sorun:
“Gerçekten sistemimiz mi ilerliyor, yoksa biz sistemi itmeye mi çalışıyoruz?” Eğer ikinci cümle daha yakın geldiyse, konuşmanın ve müdahale etmenin tam zamanı olabilir. Çünkü kurumsal hız, daha çok adım atmakla değil, her adımın doğru yöne atılmasıyla mümkündür!
Yayın Tarihi: 10.11.2025
Yazar: Mehmet ERGİN
Yönetim Danışmanı (CMC)
Aile Şirketleri Uzmanı (Phd)
FMA Future Management Academy
