-
Dijitalleşmek Mi, Dönüşmek Mi? Yoksa İkisi Birlikte Mi?
Her yerde aynı cümleyi duyuyoruz: “Biz dijitalleşiyoruz!”
Ama aslında çoğu zaman olan şu: yeni bir yazılım alınır, bir sistem kurulur, birkaç eğitim verilir… ve konu kapanır. Oysa dijitalleşmekle dönüşmek aynı şey değildir. Birinde “araç” vardır, diğerinde “alışkanlık” ve “kültür”.
Yani biri hız kazandırır, diğeri yön verir. Ve ikisi bir arada değilse, şirket hızlanır ama rotayı kaybeder. Tıpkı direksiyonu sabitlenmemiş bir arabayı hızlandırmak gibi.
Dijitalleşme araçtır, dönüşüm sonuçtur. Bunu en net şöyle özetleyebilirim:
Dijitalleşme, verimlilik için gerekli araçları kurmaktır. Dönüşüm ise, bu araçları kurum kültürüne entegre edebilmektir.
Bir danışmanlık sürecimde, üretim hattında ERP sistemleri kusursuzdu ama yöneticiler hâlâ çıktıları yazdırıp kalemle kontrol ediyordu. Sorun sistemde değil, alışkanlıklardaydı. İşte tam da bu yüzden “teknolojiye yatırım yapıyoruz ama verim artmıyor” diyen birçok şirket aslında dijitalleşmiş, ama dönüşememiştir.
Peki, nerede olduğumuzu nasıl anlayacağız?
İşte burada devreye Dijital Olgunluk Modeli (Digital Maturity Model) giriyor. Bu modelin temel amacı, “neredeyiz ve nasıl ilerleriz?” sorusuna net yanıt vermek.
Modeli anlatırken genellikle beş eksenden söz ederiz ama gelin bunu teknik değil şöyle izah edeyim:
• Strateji: Şirketin hedefleri kâğıtta mı, yoksa herkesin aklında mı?
• Süreçler: İşler sistemle mi ilerliyor, yoksa “X Bey, Y Hanım müsait olursa” mı?
• Teknoloji: Kullandığınız yazılımlar entegre mi, yoksa biri Excel, biri WhatsApp, biri kâğıt mı?
• İnsan: Ekip bu dönüşüme inanıyor mu, yoksa “başımıza yine bir proje çıktı” mı diyor?
• Kültür: Dijitalleşme sadece IT’nin (Yönetim Bilgi (Bilişim) Sistemleri) işi mi, yoksa tüm kurumun refleksi mi?
Bir atasözü vardır, çok severim; “Demir, tavında dövülür.” Yani dijital dönüşüm de şirketin hazır olduğu anda başlar, tepeden inme olursa kalıcı olmaz.
Peki nasıl uygulanır? Ben danışanlarıma her zaman şunu söylerim: “Dijital dönüşüm, butona basmak değil, düşünceyi, tuturmu ve davranışı değiştirmektir.” Bunun için birkaç pratik adım şarttır. Adımları şöyle belirleyebiliriz:
1. Önce aynaya bakın: Dijitalleşme seviyenizi ölçün. Hangi noktada olduğunuzu bilmeden rota çizemezsiniz.
2. Küçük başlayın: Tüm sistemi bir anda dönüştürmeye kalkmayın. Başarı küçük adımların toplamıdır.
3. İnsanla ilerleyin: Çalışanları sürece katmadan dönüşüm olmaz. Sistemi onlara değil, onlarla birlikte kurun.
4. Davranışı ölçün: “Bu sistem çalışıyor mu!?” değil, “Bu sistem nasıl kullanılıyor!?” sorusuna odaklanın.
5. Disiplini koruyun: Dijitalleşme bir proje değil, bir alışkanlıktır. Unutmayın, devam etmeyen sistem işlemeyen sistemdir. Gerçek dijital olgunluk; teknolojiyle değil, insanla, kültürle ve disiplinle başlar.
Sonuç olarak kısaca mesele, dijitalleşmek değil; dijital düşünebilen bir kurum haline gelmektir. Teknolojiye değil, dönüşüme ve dolayısıyla getirdiği emek, disiplin ve takip gerekliliklerine yatırım yapan şirketler; hızla değil, istikrarla büyür.
Yayın Tarihi: 01.12.2025
Yazar: Mehmet ERGİN
Yönetim Danışmanı (CMC)
Aile Şirketleri Uzmanı (Phd)
FMA Future Management Academy
