En Çok Zaman Geçirdiğimiz Beş Kişinin Ortalamasıyız!

Hayatımızın kalitesini, düşündüklerimiz ve yaptıklarımızın yanında, hayatımızdaki insanların kalitesi belirliyor…

Bir önceki blog yazımda “İnsan, değer katan ilişkilerle büyür.” demiştim ve ilişkilerin büyümemizdeki kritik rolünü yazmıştım.

Şimdi, bu yazımda ilişkilerin başka bir boyutunu; seçtiğimizi düşündüğümüz ilişkilerdeki, ilişkide olduğumuz insanların kalite ve seviyelerinin hayatımıza etkisinden bahsetmek istiyorum.

Hayatımız, iyi bir çevre, destekleyici, sevgi dolu ve anlayışlı insanlarla dolu olduğunda, yaşam kalitemiz artar. Bu tür ilişkiler, bizi motive eder, sıkıntılarımızı hafifletir ve başarılarımızı paylaşmamıza yardımcı olur.

Zor bir gün geçirdiğimizde bize destek olan samimi bir arkadaşımızın varlığı, stresimizi azaltır ve bize güç verir. Aynı şekilde, hedeflerimize ulaşmak için çaba içerisindeyken bizi teşvik eden ve bize inanan insanlarla çevrili olmak motivasyonumuzu ve şevkimizi artırır.

Öte yandan olumsuz ve zarar veren ilişkiler, yeni tabirle toksik ilişkiler, stres ve kaygı, düşük öz saygıya yol açabilir. Negatif enerji yayan, sürekli eleştiren veya bizi aşağı çeken insanlarla bir arada olmak, hem ruh sağlığımızı hem de yaşam kalitemizi olumsuz etkiler. Bu nedenle, hayatımızdaki insanların kalitesi, ruh halimiz ve genel yaşam deneyimimiz üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir.

“Hayatımızın kalitesini, düşündüklerimiz ve yaptıklarımızın yanında, hayatımızdaki insanların kalitesi belirliyor !…”

Gerçeklik şudur ki; yaşam kalitemiz, sadece bireysel düşünce, tutum, davranış ve çabalarımızla değil aynı zamanda sosyal ve iş ilişkisinde bulunduğumuz insanlarla şekilleniyor.

İnsanlar, doğası gereği sosyal varlıklardır ve çevremizdeki insanlarla kurduğumuz ilişkiler, duygu durumumuzdan, zihin ve ruh halimize kadar birçok yönümüzü etkiler. Hatta duygu durumuz ile ruh ve zihin halimizin tezahürü olan fiziksel durumumuzu da etkiler.

Peki, hayatımızdaki insanların kalitesi neden bu kadar önemlidir?

Jim Rohn “Beraber En Çok Zaman Geçirdiğimiz Beş Kişinin Ortalamasıyız” diyor.

Ünlü girişimci ve motivasyon konuşmacısı Jim Rohn’un da dediği gibi, “Dünyanın en zeki insanı da olsanız bulunduğunuz ortam vasat ve vasatın altındaki kimselerden ibaret ise, düzeyinizi bile koruma imkânınız yoktur.

Beraber en çok zaman geçirdiğimiz beş kişinin ortalamasıyız. ” Bu söz, çevremizdeki insanların bizi nasıl şekillendirdiğini çarpıcı bir şekilde ifade ediyor. Bu nedenle, kendimizi daha iyi bir versiyonumuza dönüştürmek istiyorsak çevremizdeki insanları gözden geçirmeli ve ilişkilerimizi hayatımıza değer katan insanlarla güçlendirmeliyiz.

Eğer kendinizi sürekli olumsuz, tembel veya hedefsiz insanlarla çevrili buluyorsanız, bu durum sizin de aynı özellikleri benimsemenize neden olabilir. Öte yandan, pozitif, azimli, çalışkan ve ilham verici insanlarla bir arada olmak, bizi daha iyi bir versiyonumuza dönüştürebilir. Bu nedenle, hayatımızdaki insanları seçerken dikkatli olmak, hem kişisel gelişimimiz hem de yaşam kalitemiz açısından büyük önem taşır.

Yaşadığımız hayatın kalitesini artırmak istiyorsak, çevremizdeki insanları seçerken dikkatli olmalıyız. Pozitif, destekleyici ve ilham verici insanlarla bir arada olmak, hayatımızı daha anlamlı ve tatmin edici hale getirebilir. Bu tür insanlar, bizi daha iyiye yönlendirir, hedeflerimize ulaşmamız için bize ilham verir ve hatta zor zamanlarda bize destek olarak katkı sağlar.

Sonuç olarak, hayat bir ayna gibi işler; çevremize kimleri yerleştirirsek, onun yansımasını alırız.

Bir an durup kendimize soralım: En çok zaman geçirdiğimiz beş kişi, gerçekten olmak istediğimiz insanlar mı? Cevap bizi memnun etmiyorsa, değişim için ilk adımı atmak bizim elimizdedir. Çevremizi seçmek, sadece bir basit tercih değil, aynı zamanda kendimize verdiğimiz değerdir. Çünkü sonunda, bu beş kişinin enerjisi, hedefleri ve tutumları, bizim kimliğimizi ve hayatımızın yönünü belirler.

Öyleyse, şimdi kendimize şu soruları sorarak başlayabiliriz; “Yaşamda ne ve nerede olmak istiyorum?”, “Bu insanlarla olmak, ne ve nerede olma hedeflerim için yeterli midir?”

Son söz; “Hedeflerim nedir?”, “En çok zaman geçirdiğim insanlar kimlerdir?”, “Ben bu beş kişinin ortalaması olmak istiyor muyum?”

 

Yayın Tarihi: 05.04.2025
Yazar: Mehmet ERGİN