-
Önemsemediğiniz Küçük Bir Detay, Büyük Bir Krize Yol Açabilir!
Birçok kurumun büyümesini dış faktörler değil, içeride görmezden gelinen küçük ama sürekli tekrarlanan sorunlar sınırlar. Bu sorunlar genelde kimsenin dile getirmediği ama herkesin bildiği şeylerdir. Toplantılarda fark edilir, fakat “şimdi sırası değil” denilerek ertelenir. Kurum içinde işler akıyor gibi görünür ama verimlilik hissedilmez.
Aslında birçok kurumda büyümeyi yavaşlatan şey; büyük hatalar değil, varsayılanlar ve görmezden gelinenlerdir. Varsayılanlar, “her şey yolunda” izlenimi yaratır; görmezden gelinenler ise “şimdilik sorun değil” diye ertelenir. İkisi birleştiğinde süreçler aksar ama kimse gerçek nedeni tam olarak göremez. Çünkü sorun sistemlerde değil, kimsenin sorgulamadığı kabullerde ve konuşulmadığı için görünmez kalan mikro sorunlardadır.
Bir danışmanlık sürecinde, üretim ve tedarik planlaması güçlü bir firmada benzer bir tabloyla karşılaştık. Yatırım yapılmış, ekipler deneyimli, sistemler aktifti. Ama üretim hattında sık sık “stok fazlası” ya da “tedarik gecikmesi” yaşanıyordu. İlk bakışta problemin nedeni lojistik olarak görünüyordu. Ancak detaylı Root Cause Analysis dediğimiz Kök Neden Analizini yaptığımızda, planlama ile satın alma departmanı arasındaki bilgi akışının tamamıyla varsayıma dayandığını gördük. Yani bir departman diğerinin güncel veriyi sistemden edindiğini zannediyor, bildiğini ve bilindiğiniz zannettiğinden dolayı da paylaşmıyordu.
Aynı projede, üretim hattında çalışan bir ekip üyesi, sık sık belirli bir makinenin zaman zaman durduğunu fark etmişti, fakat “küçük bir aksaklık, sorun yaratmaz” diyerek bu durumu yöneticisine bildirmemişti. Bu küçük ihmal, zamanla üretim planını aksattı ve stok fazlası oluşmasına yol açtı. Bu örnek, görmezden gelinen küçük detayların bile, varsayılanlarla birleştiğinde büyük verimsizlikler yaratabileceğini gösteriyor.
Bu noktada, Dialogue Mapping (İletişim/Diyalog Haritalama) yöntemiyle ekiplerin iletişim akışını görselleştirdik. Kim, hangi bilgiye, hangi aşamada erişiyor sorusunu haritaladık. İletişim ağının kişisel adımların yanı sıra otomatik bilgilendirilme sisteminin de getirilme kararını aldık. Bu küçük ama güçlü adım, süreçlerin yeniden tasarlanmasını sağladı. Kurumsal gelişim ve iletişime açık bu firmada, bu farkındalık tespit edildiği an hemen aksiyona geçildi. Bilgi akışı sistematik hale getirildi, toplantı ritimleri yeniden planlandı ve birkaç ay içinde stok fazlası sorunu ortadan kalktı. Sadece iletişim değil, karar alma refleksleri de güçlendi.
Bugün o kurumda, üretim hattındaki hızın, verimlilikten çok doğru bilginin doğru anda paylaşılmasıyla mümkün olduğunu herkes biliyor. Ve bu farkındalık, şirketin kültürüne yerleşmiş durumda.
Çünkü bazen büyük dönüşüm, yeni bir sistemle değil, yanlış varsayımların ve görmezden gelinenlerin fark edilmesiyle başlar.
Yayın Tarihi: 21.11.2025
Yazar: Mehmet ERGİN
Yönetim Danışmanı (CMC)
Aile Şirketleri Uzmanı (Phd)
FMA Future Management Academy
