Veliaht Yönetimi ve Gelecek Planlaması

Veliaht Yönetimi ve Gelecek Planlaması

Kuşaklar Arası Köprüler Kurmak ve Geleceğin Liderlerini Yetiştirmek

Ailemizin kökleri kim olduğumuzu şekillendiren temel bir unsur olsa da her birey kendi yolunu çizer ve hayat ağacını büyütür. Gençlerimiz, geleceğimizin teminatıdır. Gençlere yapılan her yatırım, yarının inşasına katkı sağlar. Bu bağlamda, ailede önceki kuşak ve yeni kuşak arasındaki düşünce, seçim ve beklenti farklılıklarını anlayarak, bunları doğru bir şekilde yönetmek ve yönlendirmek hepimizin üstlenmesi gereken stratejik bir sorumluluktur.

Bu blog yazımda; aile şirketi sahibi aile ve aile şirketi gelecek planlama çalışmalarımda geleceğin liderlerini yetiştirirken yeni kuşağın beklenti ve ihtiyaçları ile önceki kuşağın beklenti ve ihtiyaçları konusunda sıkça karşılaşılan seçim ve görüş farklılıklarını, doğru, tam ve etkili bir şekilde yönetmeye yönelik görüş ve önerilerimi hem bilimsel hem de hayatın içinden deneyimlerimle yazdım. 

Kuşaklar Arası Farklılıkların Temel Dinamikleri, teknolojik gelişmeler, sosyokültürel değişimler, eğitim ve iş hayatının beklenti ve ihtiyaçlarındaki farklılıklar ile ekonomik koşulların etkileri şeklinde karşımıza çıkmaktadır. 

Bu dinamikleri detaylı incelersek; 
•    Teknolojik Gelişmeler: Genç kuşak, teknolojiyle iç içe büyürken, önceki nesil bu değişime adapte olmaya çalışmaktadır. Bu durum, iletişim biçimleri, bilgiye erişim, bilgiyi kullanma ve yaşam biçimleri arasında farklılıklar yaratabilir.
•    Sosyal ve Kültürel Değişimler: Toplumsal değerler, normlar ve bireysel beklentiler sürekli bir değişim ve dönüşüm içindedir. Örneğin, geleneksel değerlere daha sıkı bağlı olabilen önceki nesillerin aksine, gençler genellikle daha birey odaklı, esnek ve özgürlükçü bir dünya görüşünü benimseyebilir.
•    Eğitim ve İş Hayatı: Eğitim sistemleri ve iş dünyasının beklentileri değiştikçe, gençlerin kariyer hedefleri ve yaşam tarzları da farklılaşabilir.
•    Ekonomik Koşullar: Ekonomik dalgalanmalar, gençlerin gelecek planlarını etkileyebilir. Örneğin, eski nesil daha istikrarlı bir ekonomik ortamda büyümüşken, gençler belirsizliklerle dolu bir dünyaya adım atabilir.

Şimdi de Kuşaklar Arası Uyum ve İş Birliğini Geliştirmek İçin Kullanılan 5 Yaklaşımı inceleyelim;
1.    Derinlemesine Empati Kurmak,
2.    Açık ve Şeffaf İletişim Kanalları Tesis Etmek,
3.    Ortak Değerler Etrafında Birleşmek, 
4.    Eğitim ve Rehberlik Sunmak, 
5.    Değişime ve Yeniliğe Açık Olmak.

Kuşaklar arası farklılıkları yönetmek, hem aile içinde hem de iş dünyasında aile işletmeleri yönetiminde büyük önem taşır. Bu farklılıkları doğru bir şekilde yönetmek için atılacak ilk adım, derinlemesine empati kurmaktır. Her iki taraf da birbirinin bakış açısını anlamaya çalışmalıdır. Önceki kuşak, gençlerin yaşadığı zorlukları ve değişen dünyayı anlamalı; yeni nesil gençler ise önceki kuşağın deneyimlerine saygı göstermelidir. 

Açık ve şeffaf iletişim kanalları tesis etmek de bu süreçte kritik bir rol oynar. Kuşaklar arası iletişim, açık ve dürüst olmalı; fikir ayrılıkları, tartışma yerine diyalogla çözülmelidir. Her iki kuşak da ortak değerler etrafında birleşebilir. Örneğin, aile bağları, aile itibarı, geçmişe saygı ve ortak gelecek hedefleri gibi aile değerleri ile dürüstlük, topluma ve insanlığa karşı sorumluluk ve çalışkanlık gibi evrensel değerler, kuşaklar arası bağı güçlendirebilir.

Eğitim ve rehberlik de kuşaklar arası uyumu sağlamada önemli bir unsurdur. Önceki kuşak, gençlere rehberlik ederken onların özgürlük alanına saygı göstermeli; gençler ise önceki kuşağın deneyimlerinden öğrenmeye açık olmalıdır.  Bu konuda gerekirse deneyim açısından Mentörlük desteği ve duygu durumu açısından da Duygu Durumu Yöneticisi’nden rehberlik desteği alabilir. Böylece CEmO – Chief Emotional Officer pozisyonunda Uzman Yönetim Danışmanı ile önceki kuşağın ve yeni kuşağın karşılıklı duygu durumu yönetimi için de uygun iklim sağlanmış olur. 

Son olarak, her iki kuşak da değişime ve yeniliğe açık olmalıdır. Önceki kuşak, gençlerin teknoloji ve yenilik konusundaki bilgilerinden faydalanabilir; gençler ise önceki kuşağın tecrübelerinden ders çıkarabilir. Bu karşılıklı öğrenme süreci, kuşaklar arasındaki bağı güçlendirir ve uyumu artırır.

Sonuç
Kuşaklar arası farklılıklar, kaçınılmazdır. Ancak bu farklılıklar, doğru yönetildiğinde bir zenginlik kaynağına dönüşebilir. Önceki kuşak ile yeni kuşak gençler arasında kurulacak sağlam köprüler, hem aile içinde hem de toplumda uyum ve dayanışmayı artırır. Gençlere yapılan yatırım, sadece onların değil, tüm toplumun geleceğini şekillendirir. Bu nedenle, kuşaklar arası diyaloğu güçlendirmek ve gençleri desteklemek, hepimizin ortak sorumluluğudur.

Geleceği birlikte inşa etmek için, her birimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. Çünkü güçlü bir gelecek, ancak güçlü nesillerle mümkündür.

Ana uzmanlık alanı, aile şirketlerinde aile ve şirket kurumsallaşması ile aile ve aile şirketi gelecek planlaması olan bir yönetim danışmanlığı şirketi olarak, veliaht konumundaki yeni kuşak gençlerin şirketin geleceğine nasıl daha etkili bir şekilde dahil olabileceği üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bu süreçte, gençlerin kişilik özellikleri, yetenekleri ve karakterleri gibi beyin temelli unsurları göz önünde bulundurarak, onlara uygun pozisyonları ve görevleri belirlemeye özen gösteriyoruz. Amaç, geleceğin liderlerini mutlu ve başarılı bir şekilde yetiştirmek, kendi potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olmaktır.

Doğru yönlendirme ve eğitimle, her bir veliahtın şirketin hedeflerine katkı sağlayacak şekilde nasıl ilerlemesi gerektiğine dair stratejiler geliştiriyoruz. Kuşaklar arası etkileşimlerle, hem şirketin gelişimine katkıda bulunuyor hem de gençlerin daha donanımlı ve tatmin edici bir kariyer yolculuğu geçirmelerini sağlıyoruz. Ebeveynlerden gençlere, yöneticilerinden çalışanlara kadar her kesimle sağlıklı, şeffaf ve yapıcı bir iletişim kurarak, gelecek nesillerin hem bireysel hem de profesyonel yaşamlarında mutlu ve başarılı olmalarını hedefliyoruz. 

İnanıyoruz ki, güçlü bir gelecek, ancak farklı kuşakların etkili birlikteliğiyle mümkündür. Geleceği birlikte inşa etmek için, hepimizin bu sürece yüksek sorumlulukla ve içtenlikle aktif katılımı gerekmektedir. 

 

Yayın Tarihi: 01.07.2025
Yazar: Mehmet ERGİN